NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَلَمَةُ
بْنُ شَبِيبٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ
قَتَادَةَ
أَوْ
غَيْرِهِ
أَنَّ عِمْرَانَ
بْنَ
حُصَيْنٍ
قَالَ كُنَّا
نَقُولُ فِي
الْجَاهِلِيَّةِ
أَنْعَمَ
اللَّهُ بِكَ
عَيْنًا
وَأَنْعِمْ
صَبَاحًا
فَلَمَّا
كَانَ الْإِسْلَامُ
نُهِينَا
عَنْ ذَلِكَ
قَالَ عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
قَالَ
مَعْمَرٌ
يُكْرَهُ أَنْ
يَقُولَ
الرَّجُلُ
أَنْعَمَ
اللَّهُ بِكَ
عَيْنًا وَلَا
بَأْسَ أَنْ
يَقُولَ
أَنْعَمَ
اللَّهُ عَيْنَكَ
İmran bin Husayn r.a.'dan
demiştir ki:
"Biz cahiliyye
döneminde (biribirimize) Allah senin gözünü aydın etsin, iyi sabahlar, derdik.
İslâm (dini) gelince bundan nehyolunduk."
Abdurrezzak dedi ki:
Mamer, bir kimsenin: "En'amellahu bike aynen: (Allah seninle gözü(müzü)
aydın etsin)" demesi mekruhtur, ama; "en'âmellahu ayneke: (Allah
gözünü aydın etsin) demesinde ise bir sakınca yoktur" dedi...
İzah:
Aliyyü'l-Kârî'nin
"Mirkatü'I-Mefatîh" isimli
eserindeki açıklamasına göre "enamellahü bike aynen" cümlesindeki
"bi" harfi "ename" fiilindeki müteaddîliği (geçişliliği)
te'yid (pekiştirmek) için gelmiştir, "ename" fiilinin mef ûlü
"sen" anlamına gelen "ke" harfidir. Ayn göz kelimesi de
"sen" kelimesinin temyizidir.
Binaenaleyh, cümlenin
manası "Allah (sevdiğin bir kimseye veya nimete kavuşturmak suretiyle)
senin gününü aydın etsin" demektir. Ayrıca "Allah seni naim cennetine
koysun" anlamında bir dua da olabilir.
Bu cümlede geçen
"bi" harfinin sebebiyet ifade ettiğini ve dolayısıyle cümlenin "Allah,
seninle karşılaştırmak suretiyle (yani seni sebeb kılarak) seni seven bir
kimsenin gözünü aydın etsin" anlamına geldiğini söyleyenler de vardır.
Tercüme buna göre yapılmıştır.
Bir kimsenin
karşılaştığı bir kimseyi bu şekilde selamlaması yasaklandığı gibi "En'im
sabahan: iyi sabahlar" diyerek selamlaması da yasaklan-
mıştır. Bu yasaklama
olayının sebebi ise bu cümlelerle selamlaşmanın ca-hiliyyet âdeti olmasıdır.
Fakat tamamen câhiliyye dönemine ait olan bu cümlelerin kalıpları
değiştirilerek kullanıldığı takdirde, bu cümle ve ifade tarzları, câhiîiyye
olmaktan çıkacağı için onu yine aynı manaya gelen değişik cümle kalıplarına
aktararak kullanmakta bir sakınca yoktur.
"Sabaha'î-Hayr,
sabahannûr" demek gibi. Nitekim metinde de ifâde edildiği üzere Ma'mer de
meseleye bu açıdan bakarak "en'amellahü bike aynen" demeyi hoş
karşilamarmştır.
Bezlü'l-Mechud
yazarının açıklamasına göre Ma'nier'in bu cümleyi mekruh görmesinin bir sebebi
de "aynen" kelimesi böyle izafetten soyutlanmış olarak kullanıldığı
için, bu gözün Allah'a ait olduğu vehm edilerek cümlenin "senin vasıtanla
Allah'ın gözü aydın olsun" manasında kullanılmış olduğu zanmna yol açması
ihtimali ile birlikte câhiliyye âdetlerinden olmasıdır.
Fakat "en'im
sabahan: iyi sabahlar" cümlesinde öyle bir yanlış anlamaya yol açma
ihtimali yoktur, ama câhiliyyeye ait bir selamlaşmayı da simgelediğinden
kullanılması yasaklanmıştır.
Ama: "En'amallahu
aleyke ayneke: Alîah gözünü aydın etsin" cümlesinde bu sakıncalara
olmadığından bu cümleyi kullanmakta hiçbir mahzur görülmemiştir.
Nitekim Ma'mer de bu
cümleyi kullanmada herhangi bir sakınca görmemiştir.